1. işportacıdan büyük bir hevesle isviçre çakısı satın almıştım. o anki heyecanla satıcıyla aramda şöyle abuk bir diyalog geçmişti:

    + abi bu çakının özellikleri nelerdir?
    - nasıl yanı?
    + yani mesela bu (rastgele bir tane bıçak açarak) ne işe yarıyor?
    - siktir git lan başımdan

    hevesimi kırdı itoglu it. çakıdan soğudum, attım bi kenara.
  2. ortaokulda okulca pikniğe gitmiştik. herkes toplu halde yemek yerken, ben ve benim gibi abuk bir eleman gruptan uzak bir yerde evden getirdiğimiz şeyleri yiyorduk. bir litrelik kola ve farklı hacimlerde iki tane bardak vardı. biri büyük biri küçük iki bardak. ben, hak geçmesin diye önce küçük bardağa kolayı doldurup büyük bardağa döküyordum, sonra yine küçük bardağı dolduruyordum ve her seferinde içtiğimiz kolalar eşit miktarda oluyordu. böyle böyle içe içe eşit şekilde bitirdik kolayı.

    okul grubu ise uzaktan bize" napiyor bu amk cocuklari orada" der gibi bakiyorlardi.

    abuk bir insanım hala..